“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : …(…) 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada …(…) 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/11/2014 gün ve 2011/228 – 2014/261 sayılı kararı onayan Daire’nin 12/05/2016 gün ve 2015/10891 – 2016/5433 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkili şirketin ‘…’ ibareli isimle hastane işlettiğini, dava dışı … ’un genel müdür olarak görev yaptığını, bu genel müdürün …’daki hastanelerle işbirliği yapılması, onlardan birinin isim hakkının kullanılması yönünde tavsiye ve telkinlerde bulunduğunu, teklifin kabul gördüğünü, kendisine yetki verildiğini, genel müdürün davalı … firması yetkilisi … ile görüşmelere başladığını, 12.11.1999 tarihinde bir sözleşme imzalayarak ‘Ameriken John Fitzgerald Kennedy Hospital of …’ unvanı veya bunun kısaltılmış şeklinin müvekkili tarafından kullanılmasının, ayrıca ‘…’ ve ‘…. … HOSPİTAL’ markalarının da kullanılacağının ve karşılığında da davalıya belli bir ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu kapsamda avans ödendiğini, hastane isminin ‘… HOSPİTAL’ olarak değiştirildiğini, gerekli yatırımlar ve değişikliklerin yapıldığını, yaklaşık 5-6 ay sonra genel müdürün yolsuzluklarının ortaya çıktığını, yapılan araştırmada ‘… HOSPİTAL’ ve ‘… HOSPİTAL’ markalarını 07.07.1999 tarihinde adına tescil ettirdiğinin anlaşıldığını, iş akdine son verildiğini, bir yandan isim hakkı konusunda davalı tarafla görüşmeler sürdürülürken diğer taraftan sözleşme konusu ibareleri kendi adına tescil ettirdiğini, dava dışı müdürün marka hakkına dayalı olarak talepte bulunduğunu, müvekkilinin davalıya bu kişiye karşı hukuki yollara başvurmasını istediğini, davalının harekete geçmediğini, dava dışı hak sahibi görünen kişinin tescilden yararlanacağını, davalı yanın hak sahibi gibi icra takibine başvurduğunu, sözleşmenin yapıldığı tarihte hiçbir hak sahibi olmadığını, sözleşmenin baştan kurulmadığını, marka hakkı sahibi görünen kişiden hakları devir aldığını, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak ödenen meblağın iadesinin gerektiğini ileri sürerek, 110.495 USD’nin karşılığı TL’nin faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.


Davacı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Yargıtay Kararı


Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 14,00 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 314,79 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 08/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 Kaynak-Yargıtay

Bir yanıt yazın